KIŞ DEVLÜĞÜ/ BİR ÇOCUĞUN HİKÂYESİ
Bozkırın hüküm sürdüğü şu dağlarda koyun ve sığır sürülerinden başka hiçbir şey görünmüyor. Ne tarlalarda çalışanlara ne de sap saman taşıyanlara rastlanıyor. Bu zamana tarla, harman kalır mı? Kalmaz tabi ki güz gelmiş nerdeyse tarlalar ekilecek, bostanlar bozulmuş, bahçelerden meyveler toplanmış insanlar kışa hazırlık yapmaya başlamışlar. Şehre giderek köyün son ürünlerini satıp kışlık ihtiyaçlarını tedarik edecekler. Ben de bu ihtiyaçları tamamlamak için binmişim köyün minibüsüne. Tek bir boşluk kalmayacak şekilde doldu minibüs beni de almazlardı ya şoför dayım olunca mecbur kaldılar. Minibüse biner binmez Nimet halam, Mustafa emminin yanına oturttu. Anam zaten tembihlemişti. Halanın yanından ayrılma sözünden çıkma diye. Ben de öyle yaptım. Minibüs çalışır çalışmaz hararetli bir konuşma başladı. Kimisi bu sene tarladan buğday az çıktı diyor, kimi bostanı da bozduk ama yine de yetmez diyor. Herkes bir şeyler diyor ama kimse halinden, bu düzenin gidişinden memnun değil. Bir zaman s